Değerli okurlarım; yüce dinimizde, asırlardır kutlanan ramazan bayramımızın hadislerdeki adı “İydü’I-fıtr”dır. Asr-ı Saadet döneminde, hicretin 2. yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır.

Efendimiz (sav) bu bayrama “İydü’I-fıtr” yani fitre sadakası bayramı ismini vermiştir. Fıtır’ın bir anlamıda sadakadır.

Bayramlar, insanlar arasındaki karşılıklı muhabbetin sevgi ve saygının yeşerdiği, insanların birbirleriyle olan kırgınlıkların, küskünlüklerin unutarak, kucaklaştıkları günlerdir.

En önemliside, bayramların asıl manevi sorumluluğunun, sosyal hayat bünyesindeki ıslâhı, manevi idrakın ihyasıyla yaşanacak bir haldir.

Araya  mesafeler girmiş olsada, dünyanın muhtelif bölgelerinde yaşamakta olan, Allâh-u Te’âlâ’nın tüm Mü’minlere ihsânı, afv-ü mağfiret ve hakîki kurtuluşun nişânı, yeniden dirilişin muştusu ve habercisi olan Iydül-Fitr Ramazân Bayramı vesilesiyle, hakikatte tek vücud olmalıdırlar.

Mü’minler öncelikle kendisini muhasebe ederek, bencillik ve enaniyet hislerinden arınmalı ve kardeşlerinide maddi,manevi her konuda düşünmeli, bayram vesilesiyle hatırlamalıdırlar. Onlarla kurulacak gönül köprüleriyle, dertlere hüzünzünlere ortak olunarak, bayramın mutluluğu ve heycanı bu şekil yaşanmalıdır.

Kan ve gözyaşına boğulmuş,insanca yaşama hakkı gasp edilmiş, geleceğe ve hayata dair bütün ümit ve hevesini yitirmiş, tüm insanlığa karşı hizmette Allah c.c. bizlere,azim, güç ve kuvvet ihsan eylesin.İnsanlığa ve kardeşçe yaşamaya bizleri yeniden umut etsin, vesile kılsın ve bu mübarek günü hakkımızda hayırlı şahit eylesin.

Ülkemizin ve milletimizin, İstiklaline, İstikbali birliğine, ülkemizin kalkınmasına,tüm dünyada refahın,huzurun,istikrarın ve barışın tesisine, cümle insanlık düşmanlarına karşı dirilişine, direnişine vesile olması dileklerimle, Vuslata hasret, siz değerli okurlarımın ve tüm gönül dostlarımın, Aziz Türk Milletimizin ve İslam Ümmetinin

“İydü’I-fıtr” Ramazan Bayramımı’zı en kalbi duygularımla ve dileklerimle tebrik ediyorum.

Selam ve Saygılarımla.