
Dört mevsimin aynı anda yaşanabildiği bereketli tarım ovaları, mevcut ırmaklarla geniş sulama havzası ve zengin tohum gen haritasıyla dünyanın önemli tarım ülkelerinden biri olan Türkiye’de yanlış tarım politikaları nedeniyle yerli tohum, yok olma tehlikesiyle yüz yüze…
Ziraat Mühendisleri Odası’nın paylaştığı veriler ışığında 18 bin buğday çeşidinin yetişebildiği Türkiye’de, hali hazırda buğday, Rusya’dan ithal ediliyor.
“Ata-nene tohumu” olarak bilinen ve organik olma özelliği de taşıyan yerli tohumlar, 20 yıl öncesine kadar da çiftçilerin en çok tercih ettiği tohumlar arasındaydı.
Endüstriyel tarımın bu kadar gelişmediği dönemlerde, yerli tohum tercihinde bulunan çiftçiler, her yıl kendi tohumunu kendi tarlasından elde ederek satın alma yoluna da gitmeden ihtiyacını karşılıyordu. Endüstriyel tarımın hızla gelişimiyle beraber Türkiye’de her geçen yıl ithal tohum oranı katlanarak devam ediyor. Buna karşı yerli tohumda herhangi bir iyileştirme programı uygulanmadığı için kullanım oranı büyük bir oranda azaldı.
Yerli tohum konusunda görüştüğümüz uzman ve yetkililer, yerli tohumların korunması ve yaygınlaştırmasına ilişkin Türkiye’de işin araştırma boyutundan öteye geçemediği, tohumların gelecek nesillere aktarılmasına dönük herhangi bir çalışmanın olmadığına dikkat çekti. Yerli tohumun korunup genişletilmesine dönük sivil kuruluş ve platformlar eliyle de birtakım çalışmalar yapılıyor.
Dolayısıyla Ata tohumumuza sahip çıkan kurum ve kuruluşlar yok değil…
Çataca Belediyesi 2. Yerel Tohum Şenliği adı altında düzenleyeceği etkinlikle Ata tohumumuza sahip çıkıyor.
Belediye yaptığı duyuruda şu açıklamayı yaptı: “Yerel ve geleneksel tarımı yaşatmak, doğal üretiki desteklemek ve geleceğimizi güvence altına almak için büyük bir adım atıyoruz. 13 Nisan 2025 tarihinde Pazar günü saat 10:00’da Nazım Özbey Kültür Merkezi yanı halı sahasında gerçekleşecek Tohum Takas Etkinliğimizde tüm Çatalcalı üreticilerimizi aramızda görmekten mutluluk duyacağız.”
Haber: Arif AKTAŞOĞLU / ÇATALCA